20 Şubat 2013 Çarşamba

Milli Mücadele'den Kalma Bir Sıhhiye Çantası

Milli mücadele yıllarından kalma bir sıhhiye çantası. İçinde ne mi var?


Nişadur Ruhu (Amonyak) : Zehirlenmelere karşı faydalı. Amonyak gazını su içerisinde çözerek hazırlanan bir form.

Saf-sâf (Söğüt ağacı-Salisilik Asit) : Aspirin ilacının ana maddesi olan salisin söğüt ağacının kabuğundan elde edilir. Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden dolayı (ph 2.4) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır. Ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Kesici aletlerle meydana gelen yaralanmalarda, söğüt kabuğu suda kaynatılır ve sirke ile beraber yara üzerine tatbik edlirdi.

Talk Merhemi : Çeşitli deri hastalıklarında, tahrişlerde kullanılır.

Hamız-ı Tartır (Tartarik Asit) : Meyvelerde bulunan doğal karbonik asittir. Sodyum bikarbonat ile beraber laksatif (bağırsak yumuşatıcı) ve hazım kolaylaştırıcı etkisi vardır.

Sani-i Karbon Sud (Sodyum bikarbonat) : Bir tür sodyum tuzu yani sokakta bilinen adıyla karbonat. Kabartma tozu, soda yapımı (suda kaynatılarak), kükürtlü gıdalar (lahana, karnabahar vb) pişirilirken kötü kokuların giderilmesinde ve yumuşatılmasında, bazikleştirilerek deterjan yapımında, ağız temizliğinde ve ayak bakımında kullanılır.

Efyun Ruhu (Afyon Tentürü) : Yatıştırıcı. Afyon’un alkolde çözünmesiyle elde edilen, ve içerisinde morfin içeren tentür.

Hardal Kağıdı : Hardal tozunun, kauçuk mahlülü aracılığıyla kağıda yapıştırılması suretiyle elde edilir. Bu kağıt ılık su ile ıslatılıp, hardallı tarafı cilde tatbik edilir.

Ayrıca Sabun ve Hazmin Ruhu.

Yorum sizlerin...

 

Topkapı Sarayı Akağalar Koğuşu Vakfiyesi

Hazret-i Sultân-ı Mahmûd Hân Gazî_kim Hudâ
Hüsrevân dehri kılmış âsitânında gulâm

Hakka bâb-ı lûtf ü ihsânın kılub feth ü güşâd
Melce’-i nâs eylemiş dergâhını Rabb-ül-enâm

Söylenen şimdi cihânda ol şehin ihsânıdır
Cûd-ı ma’n ü hâtem oldu gayrı bî-ma’nâ-yı kelâm

Cümle-i en’âmını mümkinmi tafsîl-i yekûn
Eyledi bu bâbda icmâl kilk-i hoş-hırâm

Emr idüb vakf-ı hümâyûnundan ol Şâh-ı Kerîm
Kullarına lûtf ü ihsân kıldı her Şehr-i sıyâm

Bahş idüb evvel Kapu Agasına beşyüz guruş
Virdi üçyüzde Hazîne-dâr-başıya tamâm

Sonra Kilârcı-başı ile Serây Agasını
Kıldı ikişer yüz guruş bahşile pür-şevk-i garâm

Kıldı yüzelli Serây-ı Kethüdâsına atâ
İtmek_içün hidmet-i şahânesinde ihtimâm

Beş nefer Köşe-başıya virüb ellişer guruş
Onbeşerle sâirin şâd itdi ber-vefk-i merâm

Hazret-i fettâh feth idüb dâr-ı âmâlını
Ömrün efzûn ide ol Şâhın ilâ yevm-ül-kıyâm

Bir ziyâde bî-bedel târih yazdım vâsıfa
Oldılar Bâb-üs-saâde kulları dil-şâd-kâm

El-fakîr Yesârî-zâde Mustafâ İzzet gufira lehümâ
1232 (M. 1817)




Bâb-üs-saâde ağaları (Akağalar) koğuş kapısının üzerinde bulunan vakfiye kitabesi bir bakıma bahşiş defteri gibi görünmekle beraber bize esasen genel bir vakfiye özeti sunmakta. Burada Enderun/Bâb-üs-saâde teşkilatına dair varolan hiyerarşiyi ve  aldıkları bahşiş tutarlarını görebiliriz.
(Tuğra II. Mahmud)

Şöyleki;

Kapı ağası : 500 kuruş
Hazinedar-başı : 300 kuruş
Kilerci-başı : 200 kuruş
Saray ağası : 200 kuruş
Saray kethüdası : 150 kuruş
Köşe-başı neferleri : 50 kuruş
Geri kalan görevlilere : 15 kuruş

Tarih manzumesi Yesârî-zâde Mustafâ İzzet’e aittir.