28 Aralık 2012 Cuma

Bostancıbaşı Derbendi Menzil Çeşmesi

NAMÂZ-GÂH ÇEŞMESİ : Çeşme Sultan II. Mahmûd Hân tarafından 1831 yılında yaptırılmış, kullarından Devlet Adamı Sadık Rif’at Paşa tarafından da tarih düşürülmüşdür. Üzerindeki beyitte bu çeşmenin Bostancı derbend köprüsü için özel olarak yapıldığını yazılmış. Bu tür çeşmeler, yolcu kervanlarının konakladığı şehirler arası menzil noktalarında ayrıca şehir içi eğlence yerlerinde bulunan namâz-gâhların (Bu açıkhava ibadethaneleri genelde seferilerin namaz kılabilmeleri için yapılmış ve yerden 40-50 cm yüksekliğinde bir veya iki basamakla çıkılan düz alanlardır) civarında abdest almak, su içmek ve hayvanları sulamak niyetiyle yapılmış çeşmelerdir. Anadolu yakasında Mihrâbıyla beraber günümüze ulaşabilen nadide namâz-gâh çeşmelerinden biridir. Ne yazık ki madalyon içinde bulunan tuğradaki “Adlî” mahlası yok olmuş. “Mahlas” kimi şair yada hatt üstadı Padişah’ın kullandığı takma isimdir. Tuğra’da “Mahmûd Hân Bin Abdülhamid El-Muzaffer Dâimâ” yazmaktadır. Biraz da Hatt için konuşalım; Hüsn-i Hatt “Ta’lik” ile yazılmış. Son derece okunaklı ve güzel bir yazı. Tarihler hicridir.




Baş kısmında,

Bânîsi Mahmûd-ı Adlî  Gazî Hân bendesi benna şeref kıl bir ihsân – 1247

Kitâbede,

Bâis-i ihyâ’-yı dehr oldu vücûd-ı devleti  |  Kıldı âb-ı cûdun icrâ-yı sû-be-sû Şâh-ı zemân 
Ni’met-i Adlî bütün dünyayı dil-sîr eyledi | Teşne-gâna virdi Hızr himmeti bir taze cân
Cisr-i derbende husûsan yapdı bu nev çeşmeyi | Nûş idüb âbın duâ’ itsün o Şâha reh-revân
Tarh-ı dil-keş âbıdır mânende-i âb-ı hayât  | Tâk-ı zibâsı müzeyyen hem-çü tâk-ı Âsümân
Cevherîn târih-i dil-cû yazdı Rif’at bendesi  | Kıldı Hân-ı Mahmûd-ı Adlî çeşmeden cûdun revân
Sene 1247

MİHRÂB : Kıble yönünü tayin etmek için camiilerde niş yada namâz-gâhlarda taş olarak bulunurlar. Hemen çeşmenin sol yanındadır. Taşın üzerine hakkedilmiş kandil Kabe'yi işaretleme adına yol gösterici ya da rehber olgusunu tasvir etmektedir

Mihrâbın üstünde,

Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye'l-mihrâb,
yazmaktadır.
Bu söz, Âl-i İmrân suresi, 37. Ayetten alınan bir kesittir ve hemen hemen tüm mihraplarda kullanılan bir kaç sözden biridir. Anlamı, Ne zaman Zekeriyya onun yanına, mabede girse...” dir.

KÖPRÜ : Çeşme üzerindeki beyitte köprü için, “Cisr-i derbend” diyor. Cisr-i derbend, karakol yada kontrol köprüsü anlamına gelmektedir. Şimdiki dere bundan yüzyıllar önce bu kadar zayıf ve kokulu akmıyordu (Şimdi tamamen islah edildi), ziyadesiyle mel’an bir dereydi ve üstündeki bu köprü Anadolu’dan dersaâdet’e –imparatorluk merkezine- karadan tek geçiş noktasıydı ve kontrol altındaydı. Bu köprü 18.yy başlarında ikinci kez olarak inşa edilmiş ve yakınında bulunan karakol binası olmaksızın günümüze kadar gelebilmiştir. Bu geçiş kontrolü, Bostancı Ocağı’na bağlı Bostancılar tarafından yapılmaktaydı.  Bu görevliler Saray ve şehir içi muhafaza ve inzibatiye görevlerini yürüymekteydiler. Semte adını veren “Bostancı” sözü buradan gelmektedir.


EBCED hesabının nasıl yapıldığı aşağıda gösterilmiştir: