Kerem
16 Eylül 2013
Topkapı Saray’ının Bab-üs Selam (2.
Kapı) kapısından geçtikten sonra sağ tarafta Tımarhane ve Saray Mutfakları, sol
tarafta ise Has Ahırlar, Bostancı Ocağı Koğuşu, Harem ve diğer yapıların bulunduğu
2. Avlu, merasim zamanlarında meydanın mutfak tarafındaki revak sütünlarının
altında Yeniçerilere, atlı birlikler olduklarından dolayı avlunun tam karşı
tarafında, ahırların önünde bulunan revakların altında ise Sipahilere ev
sahipliği ederdi .
Saray turum esnasında biraz dinlenmek
biraz da gölgeden faydalanmak adına, kolumu dayamış olduğum sütunun üzerine
birşeyler kazınmış olduğunu farkettim ve avludaki tüm sütunları teker teker
incelediğimde, yaklaşık 20-25 sütunun üzerinde isimlerin, Yeniçeri ortalarına ait işaretlerin ve muhtelif tarihlerin kazınmış olduğunu gördüm.
Yeniçeriler muhtemelen merasimin
başlamasını beklerken vakitlerini bu şekilde değerlendirdiler, Yeniçeriler
diyorum çünkü Sipahilerin bulunduğu diğer tarafın sütunları oldukça temiz.
Bunun yanında, bazı sütunların da Bizans zamanından kaldığını üzerine kazınmış
olan Yunanca kökenli harflerden (A,8 vb.) anlamak mümkündü.
Sütunlara kazınmış olan isimlerden
daha ziyade enteresan olan 2. Avlu'yu 3. Avlu'ya bağlayan Bab-üs Saade (Saadet
Kapısı) yani Birun (Dış-kamuya sınırlı açık) ile Enderun (İç - Kamuya Kapalı
Mektep)'u birbirinden ayıran kapının önünde bulunan sütunlardan birine son
derece kaliteli bir Rik'a (Günlük yazı) hattıyla dört satırlık bir yazı hakk
edilmiş ki, bir çok saray görevlisinin etrafta olduğu sırada - Saray’ın en
önemli kapısı önünde- o sütunu kaşla göz arasında nasıl bezediği üzerinde
durulması gereken diğer bir husus.
Satırlarda şunlar ifade edilmiş:
Alamet 58. Mustafa Abaza tabur cenginde atdı ki
Liva daşlık makalemesinde teber-dar olmuştur Ruh-i Resule
El-Fatiha Ma Salavat
Sene 1006 (Miladi 1598)
[Alamet 58 : 58 nolu Yeniçeri Ortası (Ortalama 100 kişilik grup). Yazı etrafında herhangi bir remiz (amblem) olmadığından Cemaat ya da Ağa Bölüğü ortalarından hangisine ait olduğunu söylemek zor.]
1598 dendiği zaman benim aklıma Klasik
Dönem'in sonları geliyor. Siyaseten Katl'in son uygulayıcısı olan Sultan III.
Mehmed zamanı. İşte tarih herzaman kitaplarda, mutantan yapılarda ya da
mit'lerde karşımıza çıkmıyor. En basitinden bir sütunun üzerinde dahi can
bulabiliyor. Yukarıdaki satırları yazanın da bir hayatı, işi, aşkı, sevinç ve
hüzünleri vardı.
Sütunların üzerindeki bazı isimlere
gelince:
1. İbrahim / Mustafa
2. Allah
3. Kemaleddin
4. Ali Adalı
5. Ali
6. Haç (Bizans)
7. 8 (Ou - Bizans) - Bizantik el yazmalarında sıklıkla kullanılan
"o" ve "u" harflerinin birleşiminden meydana gelmiş bir ligatür. Günümüzde Ortodoks
Kiliselrinde, sanatsal çalışma ya da grafitilerde rastlayabiliriz.
8. Sahib ....
9. İzmir Datçalı Halid
10. "A" (Bizans).
…